"Şimdi Nerdesin Nerde?" serisine her ay Swingman Dergi bünyesinde ulaşabilirsiniz. Ağustos yazısı yayında.
İngiliz futbolu, her zaman günümüzdeki Premier Lig seviyesi kadar popüler ve gelişmiş değildi. 1970’lere kadar geçen uzun sürede Avrupa kupalarında başarılı olan İngiliz takımı çıkmadı. Bunun sebepleri arasında belki inatçı oyun anlayışlarını bırakmamaları, belki de dış dünyaya kendilerini kapadıkları için gelişime ayak uyduramamaları vardı. Nitekim ülkenin ilk Avrupa kupası, ancak 1968’de “United Trinity” olarak anılan dönemin ortalamasının fersah fersah ötesinde bireysel yeteneğe sahip George Best, Denis Law ve Bobby Charlton üçlüsü sayesinde kazanıldı. Bu kupadan sonra Kırmızı Şeytanlar, tam 23 yıl boyunca Sir Alex Ferguson’un kendilerini gelip kurtarmasını bekledi. İlk Avrupa kupalarından sonra ikincisi için; Chelsea 27, Aston Villa 19, Newcastle United 37 ve West Ham United tam 34 yıl beklemek zorunda kaldı. Manchester City ise 1970’ten beri halen bekliyor.
Bu durumun İngiliz futbolundaki tek istisnası ise ilk Avrupa kupasını büyük gaffer (İngillizlerin teknik direktörlerine verdikleri isim) Bill Shankly ile 1973’te kazandıktan sonra takip eden 11 yılda 5 Avrupa kupası daha kazanmayı başaran Liverpool oldu. Bu kazanılan 5 Avrupa kupasından sonuncusu da 1983-1984 sezonunda geldi. İşte bu ayki yazımızda o sezon Roma Olimpiyat Stadyumu'ndaki Şampiyonlar Ligi finalinde ev sahibi AS Roma’yı yenerek kupayı kaldıran Liverpool takımının efsane oyuncularına uzanacağız.
Bu kadroyu anlatmaya başlamadan önce biraz geri sarmak ve 1959’da takımın başına geçen Bill Shankly’i anmak gerekiyor. Shankly, babacan tavrı ve sert İngiliz patron imajıyla o dönemlerin en karizmatik teknik direktörlerinden biriydi. 15 yıl görev yaptığı Liverpool’u gerçek büyük kulüp seviyesine çıkaran bir numaralı isimdi. İngiliz futbolunda o yıllarında Shankly gibi figürler daha çok takımın saha dışı yönetim işlerini de yaptığı için, takımı antrenman sahasında hazırlayan ve taktiksel öğretileri yapan kişiler yardımcı antrenörlerdi. Shankly’nin en büyük şanslarından biri emekli olduğunda yerine geçecek bir diğer Liverpool efsanesi Bob Paisley’e canından çok güvenmesiydi. Paisley, futbolculuk yıllarında Liverpool’un kaptanlığını yapmış ve Anfield’i avucunun içi gibi bilen biriydi.
Bob Paisley, can dostu Bill Shankly’nin takımı getirdiği seviyeden aldı ve gerçek bir şampiyona dönüştürdü. Bunu yaparken de tarihin üç Avrupa Kupası kazanan ilk teknik direktörü oldu. Bill Shankly’nin 3 kere kazandığı lig şampiyonluğunu, o 6 kere kazandı ve toplam 20 kupa ile teknik direktörlük kariyerini noktaladı. İşte tam da bu sırada yani takvimler 1983 yılını gösterdiğinde Shankly döneminde altyapı hocalığı yapan ve Bob Paisley döneminde de asistanlığa yükselen Joe Fagan, sırayı devraldı. 25 yıldır içinde bulunduğu Liverpool camiasına hizmet etme vakti büyük ustalardan sonra ondaydı. Joe Fagan aslında aklında çok da olmayan bu fırsatı Liverpool tarihinin en büyük başarılarından birine çevirdi ve İngiliz futbol tarihinin ilk üçlemesine imza attı: Lig şampiyonluğu, Lig Kupası ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu…
Bu efsanevi başarılar ve Liverpool tarihinin en büyük teknik direktörlerinin 1960’larda başlattığı bir gelenek o dönemde taktiksel olarak emekleyen İngiliz futbolunda bir çığır açtı. Soyunma odalarının yanında futbolcularının kramponlarının saklandığı bir odada Bill Shankly, Bob Paisley, Joe Fagan ve 30 yıl kulüpte antrenörlük yapan Reuben Bennett’in toplanıp taktik konuşmayı ritüel haline getirdiler. Bu sayede herkes görüşlerini açıkça birbiriyle paylaşıyor ve büyük bir beyin takımı olarak Liverpool’u beraber yönetiyorlardı. Shankly’den sonra göreve gelen herkes bu geleneği devam ettirerek meşhur “Boot Room”u yıllarca Liverpool’un başarılarının merkez üssü yaptılar.
Şimdi gelelim üçleme yapan bu takımın efsane oyuncuları o günlerden sonra neler yaptılar ve günümüzde ne yapıyorlar;
Bruce Grobbelaar
Zimbabveli Grobbelaar, muhtemelen o döneme kadar İngiliz liglerinde oynamış en eksantrik kalecilerden biriydi. Kupalarla dolu 10 yıllık Liverpool kariyerine veda edip alt liglerde birkaç yıl geçirdikten sonra aktif futbol kariyerini noktalayarak doğduğu Güney Afrika’nın Seven Stars takımında antrenörlük ve teknik direktörlüğe başladı. Çoğunlukla pozitif yönde geçen ve Zimbabve milli takımı da dâhil olmak üzere farklı takımları çalıştırdığı Afrika macerasını 2014’te Kanada’nın Ottawo Fury takımına kaleci antrenörü olarak giderek sonlandırdı. Burada yolları, Kenny Dalglish’in kısa bir MLS kariyeri sonrası teknik direktörlüğe atılan oğlu Paul ile keşişti. 2018'de Ottawa Fury'deki görevinden tekrar birinci adam olmak için ayrılarak Zimbabve takımı Matabeleland'ın başına geçti. 64 yaşındaki Grobbelaar, son olarak sevgilisinin peşinden Norveç’e giderek ikinci lig ekibi Oygarden FK’nin kaleci antrenörlüğünü yapmaya başladı. Halen bu görevini sürdürse de Güney Afrika'ya dönme arzusunu yakın zamandaki röportajlarında dile getirdi.
Graeme Souness
Sade bir İskoç orta saha oyuncusu olan Souness'in sert adam imajı ve giydiği formaya sarsılmaz bir bağlılığı vardı. 1984'te Avrupa kupasını kaldırarak Anfield'daki kupalarla dolu altı yılını, bu kez de Coppa Italia'yı kazanacağı Sampdoria'ya katılmak için sonlandırdı. Rangers ile sonlanan futbol kariyerini, Rangers ile başlayan teknik direktörlük kariyeri takip etti. İskoçya’da geçirdiği 5 yıldan sonra eski takım arkadaşı Kenny Dalglish’ten boşalan Liverpool’un teknik direktörlük koltuğuna geçti. Liverpool’un başında geçirdiği üç sezonda takımı bir türlü istenen seviyeye çıkaramasa da kazandığı FA Kupası’yla ufak da olsa katkıda bulundu.
Buradan sonra işte İskoç Souness’in “Ulubatlı Souness” olma hikâyesi başladı. 1995’te sürpriz bir şekilde Galatasaray’ın başına geçti ve 1996 Türkiye Kupası finalinde ezeli rakip Fenerbahçe’yi yenmeleri sonrasında sahanın ortasına devasa bir Galatasaray bayrağı dikti. Bu olayla birlikte halen Türk futbolunun en büyük enstantaneleri arasında sayılan ikonik anı bizlere armağan etmiş oldu. Southampton, Torino, Benfica ve Blackburn Rovers derken 2006’da en son Newscastle’i çalıştırarak ortalama geçen teknik direktörlük kariyerini noktaladı. Blackburn Rovers yıllarında Galatasaray’dan tanıdığı Tugay Kerimoğlu’nu Ada futboluna kazandırması geride kalan güzel anılardan oldu.
Ardından coşkulu karakteriyle uyumlu olacak şekilde yorumcu olarak spor medyasına atıldı. Günümüzde 69 yaşında olan Souness halen Sky bünyesinde yorumcu olarak Premier Lig maçlarını yorumluyor ve boş zamanlarında da bolca golf oynuyor. Geçtiğimiz yıl, 3 senedir vegan olarak beslenmeye başladığını açıklaması da futbolseverlerde büyük bir şoka yol açmıştı.
Kenny Dalglish
Joe Fagan’ın son maçı 39 kişinin dramatik bir şekilde ölümüne yol açan ve Heysel Faciası olarak anılan 1984-1985 Şampiyonlar Ligi finali oldu. Bu olaydan sonra İngiliz kulüpleri, artan holiganizmi dizginlemek için uzun süre Avrupa kupalarından men edildiler. Bu durum hesaba katıldığında Liverpool yöneticileri, 34 yaşına gelmiş başarılı golcü Kenny Dalglish’in oyuncu-menajer olmasına karar verdi. Bunun sonucunda da ilk sezonda takım tarihinin ilk double olarak adlandırılan kombinasyonu Lig şampiyonluğu ve FA Kupası zaferi geldi. Dalglish her ne kadar Boot Room’un içinden gelmiyor olsa da Paisley döneminde takımın en önemli oyuncularından olduğu için kulübün kültürüne oldukça aşinaydı. Oyuncu-menajerliği ve 13 yıllık Liverpool kariyerini 1990 yılında 40 yaşında son kez formayı sırtına geçirerek noktaladı.
Bir sene aradan sonra ikinci lig ekibi Blackburn Rovers’ın başına geçti. Önce takımı adı artık Premier Lig olan en üst lige çıkardı. Burada belki de Premier Lig tarihinin en destansı hikâyelerinden birini yaşayacaktı. İlk sezonunda Alex Ferguson’un Manchester United’ıyla mücadele etseler de ligi son haftalarda üst üste gelen başarısız sonuçlarla ikinci bitirdiler. Bir sezon önce takıma kazandırdığı Alan Shearer ligin en iyi golcülerinden birini olduğunu kanıtlamışken sürpriz bir kararla bir diğer yıldız golcü Chris Sutton rekor bedelle kadroya dâhil edildi. Bu ikili sonraları “The SAS” olarak anılan ve aslında temelinde rekabet yatan soğuk bir ilişkiyle Blackburn’u ve Kenny Dalglish’i şampiyonluğa taşıdılar. Premier Lig’in ilk 10 yılında Manchester United dışında şampiyon olmayı başaran ilk takım oldular. Daha sonra yine Boot Room döneminin eski yıldızlarından takım arkadaşı Kevin Keegan yerine Newcastle’in başına geçti. Oynattığı aşırı dozda hücum futbolu ve kıl payı kaçırılan şampiyonlukla hatırlanan Keegan’ın yerini doldurması zor oldu. Kısa maceraların ardından futbola uzun süre ara verdi.
Liverpool ile ikinci teknik direktörlük macerasını yaşamadan önce meme kanseri olan eşiyle birlikte uzun süre kanserle mücadeleye destek vermek için kurdukları yardım kuruluşuyla ilgilendi. 2009 yılında önce Liverpool Akademi koordinatörü ardından Roy Hodgson yerine geçici menajer olarak görev aldo. Son olarak da 2011-2012 yılında tüm sezon takımın menajerliğini yaptı. Bir diğer kulüp efsanesi Luis Suarez de onun döneminde takıma dâhil edildi. Kariyerini Liverpool’la son kez FA Kupası finali oynayarak noktaladı. 2017 yılında efsane Kop tribünün yanındaki güneydoğu cephesi tribününe kalıcı olarak “Sir Kenny Dalglish Tribünü” adı verildi. Herhalde Liverpool ile yaşanabilecek en büyük gururu da bu şekilde tatmış oldu. Liverpool taraftarlarının kralı ve ikonu Dalglish, günümüzde 71 yaşını doldurduğu sakin hayatını doğduğu Glasgow şehrinde sürdürüyor.
Ian Rush
Oynadığı dönemin en yırtıcı forveti olan Ian Rush, 1986’da Juventus'a transfer olana kadar 182 maçta 109 gol attı. İtalya’da aradığını bulamayıp Anfield'a döndüğünde de kaldığı yerden devam ederek 287 maçta 127 gol attı. Toplamda kırmızılar içerisinde 346 gol attığı Liverpool tarihinin halen en golcü oyuncusu rekoru ona ait. Efsane 1983-1984 sezonunda da tüm kulvarlarda oynadığı 65 maçta 47 gol atarak sezonun tüm Avrupa’daki en golcü oyuncusu oldu ve Altın Ayakkabı Ödülü’nü kazandı. 1996’da Liverpool’daki 9 numaralı formasını artık rafa kaldırdığında 35 yaşındaydı. 3-4 sene daha aktif futbol oynamayı denedi ancak yaşı gereği formu düştüğü için 2000 yılında aktif futbol hayatına nokta koydu.
Birlikte harika bir uyum yakaladığı hücum partneri Kenny Dalglish kadar saha kenarına ilgili değildi. Yine de Galli efsane Rush, Chester City'e teknik direktör olarak katılmadan önce Liverpool ve Galler alt yaş milli takımlarında forvetlere klinik bitiricilik dersleri vererek antrenörlüğü tattı. Chester’daki görev süresince teknik adamlığın ona göre olmadığına bu kez kesin karar verdi ve kameraların karşısına yorumcu olarak geçti.
Günümüzde medya kariyerine ek olarak, hem Galler'deki gençlere koçluk yapmaya hem de Liverpool Futbol Okulları için elçilik görevleri yapmaya devam ediyor. İrlanda ligi takımlarından Crusaders için yatırım yapan şirketin ortaklarından olarak çok yakın zamanda yine adından söz ettirdi. Ayrıca maçların televizyonlarla herkese erişmeye başladığı yıllarda oynadığı için ve oynadığı zamanlar Türk tipi bıyıkları olduğu için ülkemizde de oldukça seveni vardır.
Ronnie Whelan
Bob Paisley’nin önemli finallerde gol atması nedeniyle "büyük maçların adamı" dediği İrlandalı orta saha, altın yıllarda yeteneği kadar çalışkanlığıyla da takıma azim verdi. Sakatlığı nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kalması takımı o sezon çok zora soktu. 15 yıl boyunca Liverpool’a hizmet etti ve 6 lig şampiyonluğu, 3 FA Kupası ile 1984’teki Avrupa kupasını kazandı. Şimdilerde İrlanda televizyonlarında yorumcu olarak çalışıyor ve boş zamanlarında o da golf oynuyor.
Phil Neal
Liverpool tarihinin halen en çok kupa kazanan oyuncusu olan Phil Neal, Roma'daki zaferle birlikte kulüple 4. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanmış oldu. Sağ bek pozisyonundaki yerini kaptırmamak için yarım sezon boyunca kırık ayak parmağıyla oynayacak kadar formasına âşıktı. 8 sezon boyunca 417 maç hiç kaçırmadan üst üste oynayarak halen kırılması mümkün olmayan bir rekora sahip oldu. Geriden hücuma verdiği desteklerle ve bu sayede attığı goller nedeniyle taraftarlar ona “Zico” lakabını taktı. Hücumcu beklerin ilk modern örneklerinden sayılabilecek Neal, futbolu bıraktıktan sonra Bolton, Coventry City, Cardiff City ve Manchester City gibi takımlarda teknik direktörlük yaptı. Bir dönem İngiltere milli takımında Graham Taylor'ın da yardımcılığını yapan Neal, son olarak 1999’da Peterborough United’da çalışarak futboldan elini ayağını çekti.
Mark Lawrenson
Zarif bir stoper olan Lawrenson, 1981'de transfer olduğu Liverpool'un savunma tandeminde Alan Hansen ile halen en iyiler arasında hatırlanan mükemmel bir ortaklık kurdu. 1988'de Merseyside'dan ayrıldıktan sonra İngiltere ve ABD’de bir süre oynayarak futbolu bıraktı. Kısa ve başarısız teknik direktörlük serüvenlerinden sonra o da spor medyasına atıldı. Şimdilerde Britanya'da oldukça iyi tanınan ve keskin dili bazen başına iş açan bir yorumcu ve köşe yazarı olarak çalışıyor.
Alan Hansen
Lawrenson’un partneri olan Hansen, genellikle İngiliz futbolunun gelmiş geçmiş en büyük savunmacılarından biri olarak kabul edilir. 6 kez PFA Yılın Takımı’na ve 2000’lerin başında da Yüzyılın Takımı'na seçildi. Futbolculuğunun son yıllarından itibaren geleceğin teknik direktörü olarak lanse ediliyordu çünkü oyun zekâsı ve taktiksel disiplini hemen fark edilecek seviyedeydi. Bunlara rağmen o da spor medyasını seçti ve bu alanda başarılı da bir kariyeri oldu. 22 yıl boyunca BBC'nin meşhur futbol programı "Match of the Day"in ana yorumcularından biri olarak çalıştı ve özellikle rasyonelliğiyle çok sevildi. Hayatında ekstra stres istememesi sebebiyle ekran önünden uzaklaştıktan sonra günümüzde hala çeşitli kurumlarda futbol hakkında köşe yazarlığı yapıyor. O da golf hobisine saranlar arasına girdi.
Sammy Lee
Başarılı olan her takımın yükünü çeken çalışkan oyunculara ihtiyacı vardır. Sammy Lee de Liverpool için tam olarak o oyuncuydu. Doğma büyümü Liverpool şehrinden olması ve 16 yaşından beri de kulübün içinde yer alması onu Liverpool kültürü için önemli kıldı. 1983-1984 sezonundaki 67 maçın tamamında oynadı ve 1986'da henüz 27 yaşında kulüpten ayrılırken neredeyse 300'e yakın maça çıkmıştı. Futbolculuğunun ardından bu kez de çalışkan bir antrenör olarak Bolton, Liverpool, Southampton, İngiltere milli takımı, Crystal Palace ve Everton’da çalıştı. Daha çok Sam Allardyce’in kemik ekibinde olduğu için o nereye giderse onu takip etti. Son olarak 2020’de West Bromwich Albion'da yine ekipçe başladıkları görevlerini yaklaşık iki ay önce bıraktılar.
Diğer önemli oyuncular;
Sol bek Alan Kennedy, Avustralyalı Craig Johnston, 2020’de kanserden hayatını kaybeden Michael Robinson ve joker yedek Steve Nicol’u da anarak yazımızı bitirelim.
Sambacı
Comentarios