Hans-George Schwarzenbeck herkesin bildiği lakabıyla Katsche hem Bayern hem de Alman futbolunun yükselişinde katkısı olan efsanevi bir savunmacıdır. Adının hep gerilerde kalmasının sebebi etrafında Sepp Maier, Paul Breitner, Gerd Müller ve Uli Hoeness gibi diğer efsanelerin olmasıdır. Ama onu esas gölgede bırakan futbolu kökünden değiştiren libero kavramının vücut bulmuş hali Frans Beckenbauer'in 11 yıl partnerliğini yapmış olmasıdır. O gölgelerin arasında işini yapan ve gerektiğinde her şeyini sahada bırakan yenilmez bir savaşçıdır.
Tek Adam Tek Kulüp
Katsche'nin hikayesi, futbolda sadakat dediğimiz kavramın kaybolmaya yüz tuttuğu günümüze ışık tutan emsalsiz bir adanmışlık hikayesidir.
“Tek Adam Tek Kulüp” konsepti günümüzde görmeye pek alışık olmadığımız bir durumdur. Hanz-George Schwarzenbeck ve Bayern Münih arasındaki ilişki, altyapısından çocuk yaşta girdiği kulüpten başka hiçbir kulüp formasını giymeden geçirilen 19 yıllık bir hikâyedir. Bu tarz sadakat hikâyelerini daha çok savunma oyuncularında görürüz. Bunun nedeni belki de yetenekten ziyade ter, gözyaşı ve yeri geldiğinde kanını ortaya koyacak bir iş yapmaları olabilir. Savunma demek ne olursa olsun mücadele demektir. Jogo Bonito’cular, Johan Cruyff’un Total Futbolu veya İtalyanların Catenaccio’su hangisi karşınıza gelirse gelsin savunma yapmak ve rakibi kalenizden uzak tutmak değişmeyen bir görevdir.
Franz Beckenbauer gibi futbol dâhileri oyundaki köklü değişimlerinde biri olan yeni savunma yaklaşımı olan libero pozisyonuna öncülük ettiğinde bazı şeyler değişecek gibiydi. Beckenbauer topa sahip olmak için ileri doğru çıkan, paslarıyla zarif ve vizyoner bir profil çizdi. “Der Kaiser” unvanını kazanması ise hem oyunu yöneten tarzına hem de doğuştan lider kişiliğine tamamen uygundu. Schwarzenbeck ise sade ve gösterişsiz futbol tarzıyla Kaiser’in gölgesinde kalmayı dert etmeyecekti.
3 Nisan 1948'de Münih'te doğan Schwarzenbeck, pek çok kişi tarafından Katsche olarak biliniyordu – bu lakabın anlamı veya belirli bir karşılığı yoktu. 1962'de Sportfreunde München takımından Bayern genç takımına katıldı. A takıma yükselmesi dört yıl sonra henüz 18 yaşındayken gerçekleşti. Profesyonel kariyerinin ilk yıllarında oldukça zorlandı hatta futbolu bırakmayı bile düşündü. Yetenekli değildi ve yaptığı amatör hatalar göze batmaya başlamıştı. Batı Almanya Genç Milli Takımı'yla ilk maçında kendi kalesine bir gol attı ve bir de penaltı yaptırdı.
Bir tipograficinin yanındı çıraklık yapan Schwarzenbeck buradaki kariyerine odaklanmayı düşünüyordu ta ki dönemin Bayern teknik direktörü Zlatko Cajkovski ona şans vermeye karar verene kadar. Schwarzenbeck ilk başlarda sol bek olarak görev yaptı. 1968'de yeni teknik direktör Branko Zebec onun defansın ortasında daha yararlı olacağına karar verdi ve Katsche'nin bu noktadan sonra hayatı değişti.
Bu noktadan sonra merkez savunmada çizdiği başarılı görüntü ile güvenilir ve yararlı bir oyuncu olabileceğini gösterdi. Özellikle rakibi rahatsız etme ve gerekli sertliği ortaya koyma noktasındaki kararlılığı zaman içerisinde takımın en önemli ihtiyacını karşılayacaktı. Beckenbauer takımın yıldızıydı ve Schwarzenbeck de ona sadık bir yardımcı olarak Kaiser'e hücum eden libero oynama özgürlüğünü sağlıyordu. Beckenbauer’in ileri çıktığında arkasını düşünmesi gerekmiyordu; biliyordu ki Katsche onun için bunu zaten düşünecekti.
Kirli İşlerin Adamı
Futbolda havalı hareketler, klas goller ve şaşalı pasların yanı sıra birilerinin de bunları önlemesi yani kirli işleri yapması gerekir.
Futbol sadece atılan şık çalımlar ve dâhiyane paslardan ibaret değildi. Hele ki 1970’lerde futbol oldukça fiziksel bir şekilde oynanıyordu. Pele ve ondan sonra oluşan Brezilya ekolüyle biraz daha hücum futbolu öne çıkmış olsa da hala mücadeleler sert ve elverişsiz zeminlerde kıran kırana geçiyordu. Kaiser’in pasa ve oyun kurmaya dayalı oyununun açıklarını destekleyecek sertlikte tabiri caizse kaya gibi defans oyuncularına ihtiyaç vardı. Schwarzenbeck, Paul Breitner ve Johnny Hansen de bu görevi üstleniyordu.
Kulüp düzeyinde olduğu kadar “Die Mannschaft” yani Alman Milli Takımı’ nda da defans oyuncuları Schwarzenbeck, Franz Beckenbauer ve Paul Breitner birlikte parladılar. Schwarzenbeck'in görevi her zaman topu kazanmak ve yıldırıcı adam markajıyla forvetleri etkisiz hale getirmekti. Beckenbauer'i korumak ve onun açıklarını kapatmak adeta içine işlemişti. Beraber oynadıkları maç sayısı dile kolay 497 taneydi ve hepsi üst düzeyde maçlardı. Bu rolü benimseyen Katsche "Kaiser'in Koruması" olarak basında anılmaya başladı. Beckenbauer de ortağı hakkında "Onun gibi birinci sınıf bir oyuncunun yanımda oynaması gibi bir ayrıcalığına sahiptim" diyerek birbirlerini ne kadar tamamlayan bir ikili olduklarını gösterdi.
On bir yıl boyunca birlikte oynayan ikili, Bayern Münih ve Batı Alman milli takımına altın yılarını yaşatacak mükemmel bir anlayış geliştirmişti. Schwarzenbeck, Beckenbauer'ı ve futbol tarzlarındaki farkı tartışırken çıraklık yıllarından bir örnek verdi:
"Franz bana matbaadaki eski öğretmenimi hatırlatıyor. Bütün gün matbaa mürekkebiyle uğraşsa da elleri her zaman temizdi. Ancak benim baskı makinesine bir kere bakmam bile ellerimin kirlenmesine yetiyordu.”
Bu uyum başarılarına başarı katarken tabi ki de ön plana devamlı olarak Beckenbauer, Müller, Hoeness ve Rummenigge gibi işi daha çok topla olan oyuncular çıkıyordu. Schwarzenbeck mütevazı kişiliğiyle de sessiz ve sakin kalarak işine odaklanıyordu. İşine odaklandıkça da yapabileceklerinin sınırını ve alabileceği sorumlukların daha da farkına vardı. İşte o anlardan biri de 1974’deki bir finalde yaşandı ve Schwarzenbeck Bayern Münih tarihine silinmemek üzere kazındı.
"O" İlk Kupa ve Kupa Koleksiyoneri
Bayern Avrupa'nın zirvesini zaman zaman yoklasa da bir numaralı kupa olan Şampiyon Kulüpler Kupası'nı henüz müzesine götürememişti.
15 Mayıs 1974'te Brüksel'deki Heysel Stadyumu'nda Bayern Münih'in Şampiyon Kulüpler Kupası’nda rakibi Atletico Madrid'di. O güne kadar Avrupa’nın en büyük kupasını kazanamamış Bayern’in büyük bir galibiyet hayali vardı. Normal süresi 0-0 biten maç uzatmalara gittiğinde bitime 6 dakika kala Katsche ceza sahası dışında bir taktik faul yaptı. Katsche’nin bu faulü pahalıya patladı. İspanya Milli Takımı ve Fenerbahçe’den tanıdığımız Luis Aragones'in uzatmaların 114. Dakikasında attığı frikik golüyle şampiyonluk hayali sona ermiş görünüyordu.
Ama daha herşey bitmemişti. Katsche, yaptığı hatayı telafi etmeye kararlıydı. Maçın bitmesine saniyeler kala sorumluluk alıp sahneye çıktı. Hakemin düdüğü ağzındayken defanstan hücuma çıkan Katsche, Backenbauer’in pasında skoru eşitlemek için 30 metreden topu cesurca kaleye gönderdi ve eski Bayernli Pepe Reina’nın babası Miguel Reina’yı avlayarak golü attı. O güne kadar Avrupa kupalarında fileleri sadece 1 kez havalandırabilmiş bir oyuncu için bu gol denemesi hem de maçın 120. dakikasında olması büyük bir alkışı hak etti.
Yönetmelikte henüz penaltı atışları olmadığı için maçın tekrarı iki gün sonra aynı yerde yapılacaktı. Bu ikinci maç Bayern fırtınası Gerd Müller ve Uli Hoeness’le esti. 4-0'lık galibiyette ikişer gol attılar ve Bayern ilk kez Avrupa futbolunun en büyük zirvesine çıktı. Şampiyon Kulüpler Kupası’nın kazanılmasındaki şüphesiz gizli kahraman Schwarzenbeck oldukça mütevazı bir şekilde eğleniyordu.
1967 ve 1981 yılları arasında Schwarzenbeck; yedi Bundesliga şampiyonluğu, üç DFB-Pokal-Almanya Kupası, art arda üç Avrupa Şampiyonu Kupası, bir UEFA Kupa Galipleri Kupası ve 1976'da Kıtalararası Kupa kazanan Bavyera temsilcisinin en şaşalı yıllarında emek vererek kendine muazzam bir kupa koleksiyonu oluşturdu.
Muhteşem Panzerler
Bayern'in yükselişini Batı Almanya'nın art arda kazandığı iki uluslararası turnuva şampiyonluğu izleyecekti.
Beckenbauer ve Schwarzenbeck’in ortaklığı sadece Bayern’i değil Batı Almanya Milli Takımı’nı da değiştirmişti. Milli takımda işleri daha da kolaylaşıyordu çünkü Bayern’den birbirine alışık Beckenbauer, Shcwarzenbeck ve Breitner’e bir de ezeli rakipleri Borussia Mönchengladbach’ın efsane oyuncusu Berti Vogts katılıyordu.
1966 Dünya Kupası'nda hücumcu bir orta saha oyuncusu olarak parlayan Beckenbauer, sonradan büyük bir kısmı değişecek kadroyla finalde Geoff Hurst ve İngiltere’ye boyun eğerek 4-2 kaybetmişti. Bu turnuvadan sonra derin stoper pozisyonunda libero olarak oynamaya ve geriden takımını hücuma taşımaya başlayacaktı.
1970 yılında da Dünya Kupası Yarı Finali’nde meşhur “Yüzyılın Maçı”ndan yenik ayrıldılar. Bu kadrodaki Müller, Vogts, Maier gibi pek çok oyuncu en büyük mağlubiyetlerini tattı. Ama 1971’de birşeyler değişmek üzereydi. Breitner ve Schwarzenbeck’in de kadroya dahil edilmesiyle Bayern’in sağlam savunma hattı artı Berti Vogts ilk sınavlarını Belçika’daki 1972 Avrupa Şampiyonası’nda verdiler ve kupayı uzanmayı başardılar.
Schwarzenbeck, 1971 ve 1978 yılları arasında Batı Almanya adına 44 kez milli formayı giydi. En büyük başarısı, Batı Almanya'nın finalde Hollanda'yı 2-1 yendiği 1974 Dünya Kupası'ndaki zaferiydi. Dünya Kupası öncesi Bayern kulüpler seviyesinde Avrupa’da dominasyon kurmuş ve birbiriyle çok uyumlu bir ekipti. Bu milli takımın çekirdeğini de Beckenbauer ve Schwarzenbeck’in de dahil olduğu tam 7 Bayernli oyuncu oluşturuyordu. Turnuvanın bir diğer önemi de ev sahibinin Almanya olmasıydı.
O zamanki format gereği iki grup aşamasından oluşan turnuvada Batı Almanya finale kadar yükselmeyi başardı. Rakip “Total Futbol” ile ünlenen Johan Cruyff ve Johan Neeskens’in sırtladığı Hollanda’ydı. Final maçını 2-1 kazanan Batı Almanya 1954’ten sonra ikinci Dünya Şampiyonluğu’nu kazandı. Herkesin bu başarılara bakışı Beckenbauer ve Müller’in inanılmaz oyunları üzerinden oldu. Ama aslında Batı Almanya’yı geride tutkal gibi tutan Schwarzenbeck ve onun gibi diğer sessiz fedailerin payı yadsınamazdı.
Bir Matbaacı Dükkanı - Nitzinger Kırtasiye
Bıraktığı ize ve tüm başarılarına rağmen Schwarzenbeck her zaman mütevazı kaldı. Odağın uzağında olmaktan oldukça memnundu. Takımdaki konumunu bildiğine ve bununla tamamen özdeşleştiğine dair anekdotlar vermekten çekinmiyordu. O gölgelerde kalmaktan korkmayan, bunun yerine hücum oyuncularının kabusu olan sessiz bir savaşçı olmayı yeğliyordu.
Buna rağmen yeri geldiğinde sorumluluk almasını da biliyordu. Beckenbauer’in Pele’nin yanına New York Cosmos’a gitmesiyle 1979'dan 1980'e kadar kaptanlık pazubandını koluna geçirdi ve takımına liderlik etti. 1981'de aşil tendonunu koparmasıyla futbol kariyeri son buldu.
Schwarzenbeck, futbolun içinde kalarak akranları gibi teknik adamlık ya da yöneticilik yapmak yerine kırtasiye dükkânı işletmeye karar verdi. Teyzelerinden miras kalan bu kırtasiye dükkânını gençlik yıllarındaki çıraklık deneyimiyle işleterek basit bir yaşam sürmeye devam etti.
Devam eden yıllarda Bayern’de yöneticilik yapmaya başlayan Hoeness için kulübün tüm kırtasiye malzemelerini tedarik etmeye başladı. 2008 yılına kadar Bavyera halkına dergiler, not defterleri ve kalemler sattı. Dijital devrimin karşısında Sabener Strasse’deki kendi gibi mütevazı Nitzinger Kırtasiye dükkânıyla durdu.
Şimdilerde 73 yaşına basan Katsche, kulüple her zaman yakın bağlarını korudu ve Bayern de yakışan şekilde ona sahip çıktı. Gerçek bir Bayern ve Alman efsanesi olan “Katsche” için futbol bir sadakat meselesiydi.
Sambacı
Comments