“Genç Lan Bunlar” serisinin 4. yazısında biraz kendi hislerimi dinleyerek uzun yıllardır bildiğim ve bu sene de özellikle Manchester United’ın düşüşünde iz bırakan Liverpool maçında gösterdiği dinamizm, agresif tavır ve başkaldırıyla ilk kez bu kadar gündeme gelen Hannibal Mejbri’nin hikayesini araştırmak ve sizlere aktarmak istedim. Ben adını yaklaşık bundan 4 yıl önce ilk kez Monaco’dan Old Trafford’a 10 milyon € bedelle transfer olduğunda duymuştum. Henüz 15 yaşında bir oyuncuya bu paraların verildiğini ilk kez orada gördüğümü hatırlıyorum. Şahsına münhasır adı, bir o kadar enteresan saçları ve FM’de 5-6 yıl sonra geldiği hali de görmem sebebiyle bende uzun süredir merak uyandırıyordu. Bazı yazıları da kendimize araştırma alanı açmak için yazmamız gerektiğine hep inandığım için Hannibal Mejbri’nin tam bu seriye uyacağını düşünüyorum. Gelin şimdi hep beraber Hannibal’ın hikâyesine başlamak için zamanı biraz geri saralım.
Aile, Okul ve Çocukluk yılları
Hannibal Mejbri, Paris şehir merkezine oldukça yakın bir banliyö olan Ivry-sur-Seine bölgesinde doğdu. Geniş bir aileye sahipti; iki erkek kardeşi ve bir kız kardeşi ile birlikte büyüdü. Hannibal, ailenin en küçüğüydü ve kendisinin ifade ettiğine göre de, kardeşler arasında en sık cezalandırılan kişiydi. Bu cezalar tabi ki de onun bazı şeyleri öğrenmesi ve disipline olması içindi. Aslında bu şekilde bir disiplin içinde büyümesinde anne ve babasının mesleklerinin de katkısı vardı. İmalat sanayisinin yoğun olduğu bir bölgede yaşamalarına rağmen babası Lofti bir öğretmen ve annesi de eski bir fizyoterapistti. Zaman zaman ona büyük bir ciddiyetle davransalar da ailesi ile arasındaki her zaman büyük bir yakınlık ve bağ vardı.
Baba Lofti Mejbri de gençliğinde futbolculukla ilgilense de Hannibal’ın okulda akranlarından hep önde olduğunu gördüğü için eğitim hayatına devam ederek avukat ya da doktor olmasını istiyordu. Ona göre futbolcu olmak zorlu ve uzun bir yoldu. Kendisi de bu yoldan geçtiği için oğluna karşı oldukça korumacıydı. Hannibal, ilkokula başladığında yazmayı ve saymayı diğerlerinden daha hızlı öğrenmişti ama büyüdükçe okul ve futbolu dengelemek babasının tahmin ettiği gibi zorlaştı. Ailesi, Hannibal’ın mümkün olan en iyi eğitimi almasını sağlamak için hep çok istekliydi. Belli bir noktadan sonra okula ağırlık vermeyi bırakmak zorunda kaldı ve tamamen futbola odaklanmaya karar verdi. Babası ve annesi her zaman onun çıkarlarını ve isteklerini ön planda tuttukları için ona bu yolda da hep destek olmaya karar verdi.
Hannibal, kendisinden 11 yaş büyük ağabeyini izlemeye gittiği futbol maçlarında ilk kez bu tutkuya kapıldı. Henüz 3 yaşında olması sebebiyle gittiği maçlarda hep takımın maskotu oldu. Bu neşeli ortam sayesinde futbol tutkusu da gün geçtikçe arttı. Ancak tek tutkusu bu değildi, çünkü fiziksel dayanıklılığını artırmak için yüzme ve zihinsel gelişim için de satrançla uğraşıyordu. Bu uğraşları da yıllar sonra gerçek tutkusu futbola tutunduğunda ona çok yardımcı olacaktı. Oyun görüşünün ve fiziksel yeterliliğinin o günlere kadar dayandığını tahmin etmek çok da zor değildi.
2009 yılında ilk kez organize futbol oynayacağı Paris FC takımının altyapısına katıldığında sadece 6 yaşındaydı. Buradan sonra futbolun temellerini Fransız etkisiyle öğrenerek pek çok efsanenin yolunun geçtiği ve mezunları arasında Nicholas Anelka, Thierry Henry, Louis Saha ve Kylian Mbappe'nin de bulunduğu prestijli Clairefontaine akademisine girdi. Henüz 11-12 yaşlarındayken pek çok takımın ona ilgisi oldu. Özellikle İngiliz kulüpleri, daha Paris FC’de oynadığı yıllardan itibaren Mejbri ve ailesini İngiltere'ye getirmeye çalışıyordu. Hatta o dönem her şeyiyle ilgilenen babası Lotfi’nin cep telefonu numarasının Avrupa kulüplerinin yarısında olduğu şeklinde bu durum abartılmıştı. Hannibal 14 yaşına geldiğinde, zaten Premier Lig antrenman sahalarına oldukça alışkındı. Her sene kampa, denemeye ve stajlara gelerek o atmosferi tatma fırsatı buldu. Artık Clairefontaine akademisinde mezun olma zamanı geldiğinde ise zaten yıllardır devleri peşinden koşturması sebebiyle futbolun baronlarından Jorge Mendes olaya el attı. 1 milyon € karşılığında Monaco’ya imza atmasını sağlayan anlaşmada payı oldu. Hem Hannibal hem de babası Lotfi’nin kalbinde yıllardır United'ın kırmızı yakası olsa da hayallerini bir basamak sonrasına ertelemeye karar verdiler.
“Biz bu ilk transfer sürecini asla bir para meselesi haline getirmedik. İsteseydik, bahsedilen meblağlardan çok daha fazlasını alabilirdik. Size bir anekdot anlatacağım: Monaco ile imzaladığımızda ailecek Tunus'ta tatildeydik, Liverpool'un görevlendirdiği bir avukat beni aradı ve bana büyük bir teklifte bulundu. Ama onun için tek bir sözüm vardı... Olmaz! "
Hannibal Mejbri, aradan sadece bir yıl geçtiğinde Ağustos 2019'da hayalini daha fazla erteleyemedi ve Manchester United ile anlaştı. Bu anlaşma kulübü Monaco için de reddedilemeyecek seviyedeydi. Daha as takıma çıkarma şansı bulmasalar da 1 milyon €’ya aldıkları Hannibal’ı bir sene içinde bonuslarla birlikte neredeyse 10 katına sattılar. Öte yandan alıcı tarafında bulunan United için bu süreç o kadar da kolay olmadı. Zaten küçük yaşlardan beri talibinin çok olması sebebiyle büyük bir transfer rekabeti başladı. Sonunda transfer yetkilileri; Manchester City, Arsenal ve Juventus'u alt etmeyi başararak Hannibal’i Manchester United akademisine kazandırdı.
Manchester United'ın akademileri hep genç yeteneklerle doluydu. Hannibal geldiğinde de takımda Dylan Levitt, Angel Gomes, Tahith Chong ve James Garner gibi popüler ve gelecek vadeden isimler vardı. Ancak Mejbri'nin Old Trafford'a geçişiyle birlikte takımın en önemli ismi konumuna gelmesi uzun sürmedi. Transferinde etkili olan bir diğer nokta ise United'ın 2019'da sözleşme imzaladığı bir diğer Fransız genç Noam Emeram ile konuşması oldu. Mejbri'yi doğru adım attığına ve ortamın ne kadar etkileyici olduğuna ikna etti. Bu transfer, United’a başka bir mücevher kazandırırken her iki tarafa da büyük fayda sağlayabilecek bir hikâye de başlamış oldu.
Tarzı ve Etkilendikleri
Hannibal’ın tek etkileyici yanı futbol oynayışı ve zekâsı değildi. Alay konusu olma pahasına imajın ne kadar önemli olduğunun da farkındaydı. Küçük yaşlardan beri saçlarını uzatmaya karşı bir ilgisi vardı. Eskilerden Ruud Gullit, Carlos Valderrama ve Rene Higuita; yakın zamandan da Maroune Fellaini, David Luiz ve Willian gibi oyuncuları nasıl ikonik saçlarıyla hafızalarımıza kazıdıysak o da bu şekilde benzersiz bir görüntüye sahip olmak istiyordu. Nitekim genetiği de kabarık saçlara ve şahsına münhasır bir görünüşe sahip olmasına kolaylık sağlıyordu. Leeds'e karşı sahaya çıktığı FA Gençlik Kupası maçında, rakip taraftarları onu efsanevi Simpsons dizisinden "Sideshow Bob"a benzeterek aleyhinde tezahüratlarla onunla alay etti. Ancak Manchester United maçı kazandığında son gülen Hannibal Mejbri ve ikonik olmaya aday saçları oldu.
Saha içindeki ilham kaynağı ise tek bir oyuncu veya nitelik özelinde değildi. Daha çok oynadığı takımları yukarı çıkaran tarzda yıldız oyunculardan hep etkilenmişti. Örneğin onun için Zinedine Zidane, maçları tek başına çevirebilen efsanevi bir futbolcuydu. Bir diğer etkilendiği isim ise yeteneğine belki de ihanet eden Hatem Ben Arfa’ydı. Onun muazzam dehasından ve bunları sahaya yansıttığı anlardan çok etkileniyordu. İzlediği en zeki ve en kurnaz oyunculardan biri olduğunu düşünüyordu. Mejbri de bu isimlerden aldığı ilhamın yanı sıra takımına düzenli olarak üst düzey performans vermesiyle hatırlanan bir oyuncu olmak istiyor. Yani zekâsını ve oyun vizyonunu, istikrarla taçlandırmak en büyük hedefiydi.
İlham Veren Milli Takım Tercihi
Mejbri, United'ın U23 takımı için son derece etkileyici bir ilk sezon geçirdi ve tüm müsabakalarda beş gol ve on asist kaydetti. Aynı zamanda sezonun en iyi genç oyuncusuna verilen Denzil Haroun Yılın Rezerv Takım Oyuncusu Ödülü’nü kazandı. Onu gören istisnasız herkes “Geleceğin Yıldızı" damgasını vuruyor ve Manchester United’ın ileride sahip olacağı genç nüveyi onun önderliğinde hayal edebiliyordu. Salford’a karşı oynadığı Lig Kupası maçında 1 gol atıp 2 asist kaydettiği performansı ile sosyal medyada da bir fenomene dönüşmesi uzun sürmedi. Hannibal Mejbri onu izleyenler için adeta bir sihirbazdı. Manchester United U23 koçu Neil Wood da maç sonrası genç oyuncusunun yarattığı etkiyi fark etti ve ayaklarının yere basması için şu sözleri ekledi:
"Bence hatırlamanız gereken şey Hannibal'in hala çok genç bir delikanlı olduğu, o sadece 17 yaşında. O, en yüksek potansiyelde olan genç oyunculardan biri ama hala öğrenmesi ve geliştirmesi gereken çok şey var.”
Tunuslu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ancak Paris banliyösünde büyüyen Hannibal, Haziran 2021'de henüz 18 yaşında iken Tunus Milli Takımı’yla ilk maçına çıktığında herkes şok oldu. Daha önceleri Fransa genç milli takımlar seviyesinde oynamış hatta kaptanlık bile yapmıştı. Ailesi bile onun Les Blues için ne kadar uygun bir oyuncu olduğunu düşünürken o bir idealin peşinden koşmayı ve fark yaratmayı tercih etti. Bir Avrupa ülkesinin milli takımını seçmek kadar çekici bir şey olmadığı kesindi ancak onun için bu çok kişisel bir seçimdi. Kökenine büyük saygı duyuyor ve uluslararası sahnede de bunu net bir şekilde göstermek istiyordu. Bu kararı, futbol oynayan diğer çocukların kökenlerine sadık kalmalarına dair umut vereceğine inandığı için aldı.
Tunus formasıyla ilk maçına Demokratik Kongo Cumhuriyeti karşısında çıkan Hannibal, milli kariyerine yoğun bir tempoyla başladı. 2021 FIFA Arap Kupası’nda takımının temel oyuncularından biri oldu. Mısır ve Cezayir gibi dişli takımların da yer aldığı turnuvada finalde Cezayir’e uzatmalarda kaybettiler ve ikinci oldular. Bu turnuvada oynadığı beş maçın ikisinde de gol ve asist dahi kaydetmeden maçın adamı seçilmesi oyununun ne kadar saf bir etkileyiciliği olduğunu resmen gözler önüne serdi. Finalden sonra Hannibal aidiyetini şu sözlerle dile getirdi.
“Afrika'da ve Tunus'ta herkes bunun nasıl olduğunu biliyor: Futbolla yaşıyoruz, futbolla yemek yiyoruz ve futbolla uyuyoruz.”
Onun dışında esas Hannibal’i önemli bir sahneye koyacak başarı 2022 ilkbaharında geldi. Katar’da oynanacak 2022 Dünya Kupası AFCON Elemelerinde iki ayaklı seride Sadio Mane’li Mali karşısında galip gelerek kupa vizesini alan Tunus kadrosunun bir parçası oldu. Mart ayında Katar'a biletlerini ayırttıktan sonra da, Tunus ekibi birkaç ay sonra yeniden bir araya geldi ve turnuva için hazırlıklara başladı.
İlk milli formayı giymesiyle aradan yaklaşık 1 yıl geçtiğinde ise Tunus’la uluslararası ilk kupasını kazandı. Tunus, Japonya'da düzenlenen 2022 Kirin Kupası finalinde ev sahibini 3-0 mağlup ederek bu kupayı kaldırmayı başardı. Turnuvada zaman zaman süre alan Hannibal de bu başarıda emeği geçen isimlerden oldu. Kutlamalardan bir fotoğrafını sosyal medya hesabında, "Milli takımdaki kariyerimin ilk kupası, devamı gelecek" yazısıyla birlikte paylaşarak mutluluğunu herkese bir kez daha gösterdi.
Bıraktığı İzlenim ve Başkaldırı
Milli takım karnesi gelişip ilerlerken, Manchester United ile basamakları daha yavaş tırmanıyordu. United'daki ilk lig maçına 2020-21 sezonunun son gününde Juan Mata'nın yerine oyuna girerek çıktı. Dönemin hocası Ole Gunnar Solskjaer'in takımı Old Trafford'da Wolves'u 2-1 yendi ve Hannibal hayal ettiği sahnede yer alarak sezonu noktaladı.
United'a geldikten sonraki ilk sezonu U23 takımı ile harika geçse de ikinci sezonunda hem milli takıma odaklanmasıyla hem de A takımla idman yapması sebebiyle daha az forma şansı buldu. Yine de zaman zaman gösterdiği performanslarla herkesi heyecanlandırmayı başardı. Bu sezon özellikle Alvaro Fernandez ile United’ın genç çekirdeğinden taraftarların en çok oynamasını istediği ikili oldular. Hannibal’in ikinci ve en önemli lig maçı ise Ralf Ragnick yönetiminde kötü giden sezonun sonlarında oynanan sezonun özeti Liverpool maçı oldu.
Manchester United, bu maçta bırakın rekabet etmeyi varlık dahi gösteremedi. Maçın uzatmalarla birlikte neredeyse tamamında Liverpool dominasyonu vardı. Nitekim bu skora da yansıdı ve Kırmızı Şeytanlar maçı 4-0 kaybettiler. Maçta umut veren tek nokta ise genç orta saha oyuncusu Hannibal Mejbri'nin 84. dakikada oyuna girip takımın toplamının o dakikaya kadar gösteremediği oyun ruhunu ve mücadele isteğini tek başına kısacık sürede göstermesi oldu. Özellikle orta sahaya getirdiği sertlik ve ardı ardına önce Jordan Henderson ve sonra da Naby Keita’ya yaptığı sert müdahaleler anında sosyal medya meme’lerine dönüştü. Ragnick’in bunu fevri bulup eleştirdiği söylense de taraftarlar onunla hem fikir değildi.
United’in efsanesi ve şimdilerde yorumculuk yapan Gary Neville, ezeli rakipleri karşısında bu mağlubiyete kayıtsız kalmayan 19 yaşındaki Hannibal Mejbri’yi şu sözlerle övdü.
"Genç bir çocuğun sonradan oyuna girip takımın tamamına top için nasıl koşulacağını ve müdahale edileceğini göstermesi inanılmaz bir meydan okumaydı. Manchester United futbol kulübünde oynayacak kalbe ve ruha sahip olduğunu kısa sürede gösterdi."
Takımın altyapısından yetişen bir diğer efsanesi ve eski Gençlik Gelişim Sorumlusu olan Nicky Butt ise Hannibal ile ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi.
“Futbolu saatte 100 mil hızla oynuyor, yorulmadan bir aşağı bir yukarı koşuyor. En önemlisi de Hannibal saha içinde tam bir lider."
Antrenmanlarda onunla süre geçirme fırsatı bulan Nemanja Matic de Hannibal’den oldukça etkilenenler arasında. Yaz transfer sezonunda ayrılmadan önce o da bazı yorumlarda bulundu.
“Umarım daha fazla dakika aldığını görebiliriz. Onu antrenmanlarda her gördüğümde kalitesiyle beni şaşırtıyordu. Hala çok genç olduğu için geleceği hakkında çok heyecanlıyım. Gerçekten nasıl geliştiğini ve nasıl bir oyuncuya dönüşeceğini görmek istiyorum."
Eric ten Hag Sonrası Rolü
Hannibal, gördüğümüz üzere pek çok farklı otorite üzerinde büyük bir etki bıraktı. Zaman zaman A takımla idmanlara çıkması ve kısa sürelerde görev aldığında etki bırakması onun için yeterli olacak mı göreceğiz çünkü artık Old Trafford’da Eric ten Hag gerçeği olacak. Hannibal’in gidip kariyeri için en iyi izlenimi yeni hocası üzerinde bırakması gerekecek. Yetenekleri, idolü Zidane seviyesine kadar çıkabilme potansiyeli vaat etse de önümüzdeki birkaç yıl kariyeri için altın değerinde olacak. Her sezon transfer döneminde milyonlarca Euro para harcayan takımların altyapılarından çıkıp kalıcı olmak çok zor olsa da unutmamak gerekiyor Hannibal’e de daha 15 yaşındayken 10 milyon Euro değer biçilip getirilmişti. O zaman biz de “şimdi değilse ne zaman?” diyerek Hannibal’i izleyebilmek için yerlerimizi alalım.
Sambacı
Comments