Futbolda artık çift pasaportlu futbolcular ve bu futbolcular için milli takımların girdiği yarışlara hepimiz alıştık. Futbolcular ailelerinin kökeni ve kültürel mirasları doğrultusunda doğdukları ülkelerden farklı milli formayı seçebiliyorlar. Özellikle göç hareketlerinin yoğun olduğu Almanya, Fransa ve İngiltere’de bu gibi durumlar artık oldukça sık bir şekilde görülebiliyor.
Bu durumun en enteresan örneklerinden birine geçtiğimiz sene rastlamamla birlikte Anselmo Garcia MacNulty'i araştırma listeme eklemiştim ve hikâyesini yazmayı bir süredir istiyordum. "Genç Lan Bunlar" serisinin beşinci yazısıyla birlikte de bu isteğimi artık hayata geçirme zamanı geldi. Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığı ve her şeyin birbiriyle ilintili olduğu farklı düşünce akımlarında yer alan önemli bir kavramdır. Bizim Anselmo’nun hikâyesi de bu kavramın şekillendirdiği güzel başlayan ve umarız ki güzel de devam edecek bir hikâyedir.
Dünyaca ünlü Heineken bira şirketinin, 1999’da Sevilla merkezli Cruzcampo bira şirketini satın almasıyla birlikte, şirket kültürü üzerine bir sinerji yaratmak için birkaç çalışanını Endülüs bölgesinin başkenti Sevilla’ya gönderdi. Bu ekspat göçünün sonucunda County Clare’de doğan büyüyen genç bir iş kadını Sevilla’ya yeni hayatını kurmak için geldi. Burada hayatını Sevillalı bir genç adamla birleştirdi ve Anselmo Garcia MacNulty bu hikâyenin başkahramanı olarak 2003 yılında dünyaya geldi.
Anselmo Garcia MacNulty, Sevilla'dan sekiz kilometre uzaklıkta bulunan Valencina de la Concepcion kasabasında büyüdü. Çocukluğunu sokaklarda arkadaşlarıyla top oynayarak geçirirken yeteneği artık küçük kasabalarına fazla geldi ve şehrin yolunu tuttular. Burada babasının desteklediği şehrin yeşil takımı Real Betis’in altyapı seçmelerine katıldı ve seçildi. Burada geçirdiği 8 yılda fiziği büyük ölçüde gelişti ve yaşıtları arasında fark edilmeye başlandı. Real Betis altyapısındaki son sezonunda 14 yaşında olmasına rağmen U16 takımında kendinden büyüklerle oynadı. Kendinden büyüklerle oynamasına rağmen fiziği ve hırsıyla tüm açıklarını kapattı.
Alt kategorilerde sadece fiziği değil bir futbolcu olarak karakteri de büyüdü. Her şeyden önce çok cesurdu ve hırslıydı. Bu yüzden savunmada fark yaratıyor ve oynadığı takımların liderliğini geri hattan başlatıyordu. Alman ekibi Wolfsburg ondaki potansiyelini gördü ve U-17 takımına transfer genç stoperi transfer etti. İki sezondan kısa bir süre içinde, Anselmo, U-19 takımının kaptanı olarak UEFA Gençlik Ligi’nde sahaya çıktı. İlk yıllarının gelişmeye açık olmasını oda şu şekilde dile getirmişti;
“Almanya'ya Wolfsburg formasıyla gelme fırsatım oldu. Kariyerimin bu evresinde gelişimim için buranın harika bir seçenek olduğunu düşündüm. Farklı bir kültür olmasına rağmen beklediğimden çabuk adapte oldum. Hem A takımla antrenman yapıyorum hem de U19'da sık sık maç oynuyorum. Yani şimdiye kadar her şey çok iyiydi."
Anselmo Garcia MacNulty’de modern bir stoperde beklenen her şey bulunduğu için – 1.87 gibi uzun bir boy, güçlü bir fizik ve müthiş bir sol ayak – milli takımlar düzeyinde ne yapacağı büyük merak konusu oldu.
Annesi İrlandalı olduğu için orada oynayabileceğini biliyordu ve henüz Betis altyapısındayken İrlanda Futbol Federasyonu (FAI) ile doğrudan kendisi iletişime geçti. Yöneticiler İspanya'da futbol oynayan İrlandalı genç bir futbolcu olduğunu duyduklarında önce şaşırdılar ancak hemen ardında Anselmo’nun kendi hazırlayıp gönderdiği maç kliplerini izlediklerinde hemen kolları sıvadılar. Öncelikle üç günlük bir hazırlık kampı için Manchester’a davet edildi ve İrlanda U15 milli takımıyla Manchester City U15 takımına karşı kendini bir anda sahada buldu.
Ardından U17 Avrupa Şampiyonası onun için mükemmel bir deneyim oldu. Turnuva İrlanda’daydı ve tüm dünyadan büyük takımların gözlemcileri genç yetenekleri gözlemlemeye geliyordu. Nitekim Wolfsburg’un transferdeki en büyük ikna oluşu 90 dakika oynadığı tek maç olan Çekya mücadelesi oldu. O yaz İspanya’nın yeşilinden Almanya’nın yeşili Wolfsburg’a transfer oldu. U17 Bundesliga’da takımın kaptanı olarak oynamaya başladığında sadece iyi bir savunmacı olduğunu değil aynı zamanda fiziği nedeniyle önemli bir hava topu tehdidi olduğunu da 20 maçta attığı 5 golle gösterdi.
Almanya'daki serüvenine iyi başlamasının bir sonucu olarak, hem kulüpte hem de milli takımlar düzeyinde basamakları yükselmeye başladı. Wolfsburg ile UEFA Gençlik Ligi’nde oynarken İrlanda milli takımında da U19 kadrosunun değişmez parçası oldu.
2019'da Real Betis'ten Wolfsburg'a katıldığından beri Garcia MacNulty, Bundesliga kulübünün U17, U19 ve U23 takımlarında etkili bir performans gösterdi. Bunun sonucunda da geçtiğimiz sezon Bundesliga kulübü tarafından üç yıllık profesyonel bir sözleşmeyle ödüllendirildi. Wolfsburg'un sportif direktörü eski Almanya milli takımı oyuncusu Marcel Schäfer bunun üzerine şu sözleri söyledi;
"Anselmo bu profesyonel sözleşmeyi, dâhil olduğu tüm yaş gruplarında gösterdiği performansla kazandı"
Yine geçtiğimiz yaz artık İrlanda için de U-21 takımına terfi etti ancak görev süresinde bir azalma yaşandı. Teknik direktör Jim Crawford tercihini İngiltere liglerinde oynayan oyunculardan yana kullandı. Bunun üzerine tekrar alt kademede son olarak geride bıraktığımız bahar aylarında U19 takımına çağrıldı.
As takım seviyesinde forma giyene kadar önünde iki milli takımı seçme hakkı da bulunan Garcia McNulty, uluslararası geleceği konusunda açık fikirli olduğunu Marca için geçtiğimiz sene yaptığı röportajda söyledi;
“Hem Sevillalı hem de İrlandalı hissediyorum, çok iyi bir karışım bu. İspanyol ve İrlandalı olmaktan gurur duyuyorum. Şuan İrlanda takımını temsil ettiğim için mutlu ve gururluyum ama İspanyol takımına da kapıyı kapatmak istemiyorum.”
Wolfsburg, U-23 takımını organizasyon şemasından çıkardığında, Anselmo'nun geleceği için iki seçenek vardı. Birincisi, tecrübe kazanması ve soyunma odasına alışması için onu A takıma rotasyon oyuncusu olarak kaydettirmek; ikincisi ise düzenli olarak süre alabileceği bir takıma kiralanarak gelişiminin hızlandırılmasıydı.
Sonunda yöneticilerle verdikleri kararla birlikte NAC Breda’ya kiralandı ve hemen sahaya çıkmaya başladı. Hollanda ikinci liginde orta sıralarda olması beklenen bir takımda İtalyan asıllı Alman takım arkadaşı sol bek Fabio di Michele Sanchez ile birlikte gelişimlerini sürdürecekler. Rahat bir futbol ortamında, muhtemelen minimum baskı altında kendini gösterebilir ve hatta takıma edebileceği liderlikle NAC Breda’yı playoff potasının adaylarından biri bile yapabilir.
Sambacı
Comments