top of page
Yazarın fotoğrafıSambacı

Anekdotlar #4 - Futbolun Genç Antrenörleri

Güncelleme tarihi: 5 May

Amazon'un "All or Nothing" isimli belgeselinin üçüncü sezonu Mikel Arteta'nın Arsenal'i ile geçtiğimiz hafta yayınlandı. Serinin özellikle detaylı şekilde özel diyaloglar içerdiği için Mikel Arteta'nın karakterini, yardımcı antrenörlerini yani kısacası tüm soyunma odası ortamını görmüş olduk. Bu esnada futbolcularla devamlı olarak bire bir ilgilenen ve samimi bir iletişim tarzıyla genç bir antrenör dikkatimi çekti. Buradan hareketle bu arkadaşın kim olduğunu araştırmak ve kulüpteki rolünü öğrenmek adına araştırmaya başladım.


Carlos Cuesta adındaki bu genç antrenörün hikayesi beni çok etkiledi ve kısa sürede Twitter'da sizlerle de paylaşmak istedim. Bu paylaşımın yoğun ilgi görmesi ben de daha fazla araştırma ve bu tarz genç ve potansiyelli antrenörlerin azim dolu hikayelerini sizlerle paylaşma isteiği uyandırdı.


Bunun sonucunda ortaya çıkan üç tane hikayeyi siteden de derleyerek sizlerle paylaşmak istedim. Keyifli okumalar!



Carlos Cuesta Kimdir?


Henüz 27 yaşında Mikel Arteta'nın Arsenal'deki sağ kollarından biri olan Cuesta, genç yaşıda Pro Lisans sahibi olması ve çok önemli kulüplerde rol almasıyla dikkat çekiyor. Koçluk dehasına sahip olduğunu tanışan herkesin hemen anlamasının yanı sıra olağanüstü bir şekilde altı dili akıcı bir şekilde konuşuyor; İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Fransızca ve Katalanca.



Bu sayede futbolcularla kendi dillerinde rahat iletişim kurabildiği ve yaş olarak da genç isimlerle aynı frekansa ulaşabildiği için bu açıardan da Arteta'nın ekibindeki değerli parçalardan biri. Ekipte kişisel gelişim alanına odaklanmasının yanında iyi de bir video analizci.



18 yaşında antrenörlük lisanslarını toplamaya başladığı sırada Atletico Madrid U13 takımında işe kabul ediliyor. Bu esnada Portekiz'in meşhur Porto Üniversitesi'nde de okumayı sürdürüyor.



Burada Jose Mourinho, Carlos Carvahal Vitor Pereira, Andres Villas-Boas, Nuno Espirito Santo, Marco Silva ve Leonardo Jardim gibi teknik direktörlerin akıl hocası Vitor Frade'den ders alması hayatını değiştiriyor. Frade'nin "Tactical Periodization" teorisi onu da çok etkiliyor. "Tactical Periodization" temelinde izole bir şekilde fitness egzersizleri yapmak yerine tüm fiziksel gelişim noktalarını zaten mevcut taktiksel hazırlıklar içine yedirmeyi amaçlayan bir antrenman metodolojisi. Özetle taktiksel hazırlığın her şeyin üzerinde olduğu bir sistem.



Bu sistemin en büyük öncülerinden olan Mourinho da bu durum hakkında çok net;


"Herkes ayrı ayrı fitness çalışması yapıyor, oyuncuları bir fitness koçuyla 45 dakika çalıştırıyorlar ama ben buna inanmıyorum. Becerileri ayrı ayrı çalıştırmak yerine tüm bu yönleri bir arada, topu da kullanarak fiziksel kalitenizi geliştirebilecek egzersizler var."

Cuesta da bu ekolden esinlenerek kendini video analizler ve taktiksel antrenmanlar konusunda geliştiriyor. 22 yaşında bir özel turnuvada tanıştığı Juventus yöneticileri onun oyun görüşlerinden çok etkileniyor ve U17 takımında asistan olarak ona kalıcı bir iş teklif ediyorlar.



İtalya'da oyunun defans yönünü de öğrenip bunun üzerine çalışmalar yapan Cuesta, 2018'de ziyarete gittiği Man City tesislerinde o dönem Pep Guardiola'nin yardımcılığını yapan Mikel Arteta ile tanışıyor. Bu karşılaşma ilerleyen yıllarda onun hayatını tamamen değiştiriyor.


Cuesta'nın City teknik heyetine hücum oyunları hakkında gönderdiği analiz raporu özellikle Arteta tarafından çok beğeniliyor. Detayların üst düzeyde olduğunu düşünüyor.


"Harika bir teknik direktör olacak. Elit seviyede kendini kanıtlamaya başladı bile"

Arteta bu genç dehayı aklından sent çıkarmıyor ve Arsenal'in başına geçtiğinde onu da çekirdek antrenör ekibine dahil ediyor. İlk kez as takımla ve çoğu star oyuncularla çalışmasına rağmen Cuesta, özellikle iletişim becerisiyle fark yaratmaya başlıyor.


Cuesta'nın özellikle saha antrenmanı dışındaki pasif antrenman saatlerinde futbolcularla yaptığı 1'e 1 çalışmalar ve video analizler her oyuncuya özel olarak hazırlanıyor. Herkesi anlamaya, dinlemeye ve kişiliğine göre çözümler üretmeye çalışmasıyla tesislerin yıldızı oluyor.



Yaş ortalaması bu kadar genç olan ve potansiyel olarak büyük umut vaat eden kadronun ihtiyacı olan iletişim modelinin de bu olduğuna, Arteta ve ekibi sonuna kadar inanıyor. Carlos Cuesta'nın önünde yürünecek uzun bir yol ve parlak bir gelecek var.


"Victoria Concordia Crescit"


João Sacramento Kimdir?


Jose Mourinho'nun yardımcı antrenörü olarak popülerleşen 33 yaşındaki Sacramento'nun aslında kariyerinin kökenleri Britanya topraklarına dayanıyor.


Futbola oldukça ilgi duyan hatta Braga altyapısında da oynayan Sacramento, geleceğini antrenörlükte görüp henüz 18 yaşındayken Galler'in Cardiff şehrine doğru yola çıkıyor. Cardiff City'de hem gözlemci hem de U15 takımınnda yardımcı antrenör olarak iş buluyor.


Ardından Glamorgan Üniversitesi'nde spor antrenörlüğü okuyarak sporun özellikle de futbolun akademik tarafıyla tanışıyor. Bu sırada gönüllü olarak Gary Speed ​​ve Chris Coleman yönetimindeki Galler milli takımı için performans ve video analisti olarak da çalışıyor.



İşin pratiği kadar teorisine de ilgili olması sebebiyle, yüksek lisans eğitimi için adı değişen South Wales Üniversitesi'nde performans antrenörlüğü okuyor. Mezun olmasının ardından da taktiksel analizler üzerine aynı üniversitede ders vermeye başlıyor.




Üniversite tezinde Mourinho'nun Real Madrid'inin rakipleri üzerine yaptığı çalışma o dönem Real Madrid'de scout olarak çalışan Luis Campos'un dikkatini çekiyor ve Sacramento'nun hayatı değişmeye başlıyor.



Tez hocasi Steve Savage onun hakkında şu sözleri sarf ediyor;


"João Sacramento, tezinin yanı sıra Jose Mourinho'nun takımının da detaylı bir analizini yaptı - felsefesi, oyun görüşü, tactical periodisation kavramını kullanımı - hatta yaptığı şeyi çok sevdiğini söyleyerek Mourinho'ya da gönderdi."

Campos'un AS Monaco'da sportif direktör olarak işe başlaması ile Sacramento'yu ekibe dahil etmesi bir oluyor. Henüz 25 yaşında olmasına rağmen Claudio Ranieri yönetimindeki Monaco'nun rakip analizlerinden sorumlu yardımcı antrenörü oluyor.


Ranieri sonrası Leonardo Jardim döneminde de bu görevi sürdürmeye devam ediyor. Döneme damga vuran Monaco'dan sonra Lille'e giden Campos, Sacramento'yu da yanında götürüyor. Artık saha içinde aktif rol almaya hazır olan 28 yaşındaki João, Marcelo Bielsa'nin yardımcısı oluyor. Bielsa'nın o sezon ceza alması ve ardından kovulmasıyla 4 kişilik geçici teknik direktör ekibinin başı olarak önemli puanlar kazandırıp Christophe Galtier gelene kadar takımı potadan uzak tutuyorlar. Galtier yönetiminde de asistanlığa devam etmesi 2019 Kasım'da son buluyor.



Jose Mourinho'nun 17 yıllık yardımcısı Rui Faria'nin Al-Duhail'e teknik direktör olarak gitmesi ile boşalan ikinci adam koltuğu, yakın arkadaşı Campos'un da yoğun tavsiyesiyle João Sacramento tarafından dolduruluyor.


Mourinho gözünün yıllardır üzerinde olduğu bu genç antrenörü, zorlu Tottenham serüveninde yol arkadaşı olarak seçiyor. Sacramento'nun Mourinho'yla olan benzerlikleri nedeniyle ona "Baby Mourinho" lakabını takıyorlar.



Benzerlikleri;

  • İkisi de Portekizli İkisi de UK'de futbol eğitimi aldı - Mourinho @ İskoçya, Sacramento @ Galler

  • İkisi de İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Portekizce biliyor.

  • İkisi de rakip analizlerine ve rakibe göre oyun planlarına takıntılı derece önem veriyor.


Tottenham dönemin binbir türlü sıkıntılılarla geçse de Sacramento her daim işini layığıyla yapıp Mourinho'nun tam anlamıyla sağ kolu oluyor. Tıpkı hocası gibi çok talepkar, enerjik ve yeri geldiğinde de katı olduğu için soyunma odasında çok fazla sevilmiyor.



Mourinho'nun Tottenham'dan ayrılışı sonrası yeniden diriliş projesi Roma da artık aralarında güçlü bir bağ olan yardımcısını da yanında götürüyor. Soyunma odasında sevilmemesi problemleri yine gündeme gelen Sacramento yaklaşık bir yıl sonra görevinden ayrılıyor.



PSG'nin başına geçen eski hocası Galtier'in onu tekrar asistanı olarak istemesiyle bu kez de Paris'in yolunu tutuyor. Taktiksel analizlerde tasdikli bir deha olan Sacramento, bakalım egolarla dolu bu takımda önceden yaşadığı problemleri yaşayacak mı görecegiz.



İletişim kesinlikle kendisini geliştirmesi gereken en önemli alan ama 33 yaşında olduğunu ve Galtier gibi bir iletişim uzmanıyla çalıştığını düşündüğümüzde gelecekte bizi büyük bir teknik direktör bekliyor diyebiliriz. New Special One olabilecek mi hep birlikte göreceğiz.



Pepjin Ljinders Kimdir?


Sıra geldi Jürgen Klopp'un 39 yaşındaki yardımcısı Pep Ljinders'e. Onu muhtemelen Nisan'da çekilen "Coaches' Voice" videosundan ya da Ağustos başında çıkan "Intensity: Inside Liverpool FC" kitabıyla görmüş olabilirsiniz.



Hollanda'nın Venlo şehrine 20 km uzaklıktaki Broeukhuizen kasabasında doğan Pepijn Ljinders, futbolcu olma hayaliyle başladığı yolculuğa 17 yaşında geçirdiği çapraz bağ sakatlığı yüzünden nokta koymak zorunda kalıyor. Futbolun bu acımasız yüzüyle karşılaşsa da pes etmiyor ve bu sefer de teknik direktör olma hayalleri kurmaya başlıyor. Futbola bir şekilde dahil olma isteği sayesinde bir kapı kapanırken bambaşka kapılar açılıyor.


Lijnders'in ilk adımı, 18 yaşındayken amatör kulüp SVEB'de gençlik takım sorumlusu rolünü üstlenmesi oluyor. Başarılı olmak için gösterdiği ısrar, genç yaşta sorumluluk alması ve futbol hakkında açık görüşlü olması bir sonraki adımın daha büyük olmasını sağlıyor.


Kariyerine ülkesi Hollanda'da, genç takım antrenmanlarına ve bireysel oyuncu gelişimine yardımcı olmakla görevli olacağı PSV Eindhoven ile devam ediyor. Henüz 19 yaşında ülkenin en büyük kulüplerinden birinde böyle bir role sahip olmak bugünlere gelmesinde büyük rol oynuyor.



Pep'in PSV genç takımında çalıştığı dönemde Patrick van Aanholt, Memphis Depay gibi futbolcular dünya futboluna kazandırılıyor. O dönem altında görev aldığı ve çok iyi anlaştığı Rui Gomes'in Porto U19 takımıyla anlaşmasıyla onun da yeni rotası Portekiz oluyor. Porto'da basamakları yükselmeden önce Diego Dalot, Ruben Neves, Andre Silva ve João Felix gibi oyuncuların gelişimine katkı sağlıyor. 2012/2013 sezonunda önce Porto B takımında ardından bir sezon sonra da as takımda teknik odaklı antrenörlük yapıyor.




7 yıllık Portekiz macerasını geride bırakıp 2014 yılında kaderinin tam olarak değişeceği Liverpool'dan teklif alıyor. Brendan Rodgers yönetimindeki Liverpool'un U18 takımına teknik direktör olarak geliyor. Aradan bir kaç ay geçmeden de tarihi değişiklik gerçekleşiyor.


Jürgen Klopp geldiği günden itibaren Pep Ljinders'i ve U18 takımına oynattığı futbolu yakından takip ediyor. Özellikle gençlere oynattığı hücum odaklı futbolu çok beğeniyor. Vizyonuna bu kadar uygun birini resmen yerde ararken gökte buluyor ve 2015'te kendi ekibine dahil ediyor.



Pep ile birlikte U18'deki yıldız oyuncusu Trent Alexander-Arnold da as takıma yükseliyor. Pep'in TAA ile sürekli olarak yaptığı bireysel çalışmaların meyvesini vermes çok da uzun sürmüyor. Aradan geçen 2,5 yılda Liverpool'un oyunu oturuyor ama Ljinders icin ayrılık geliyor.


2007'den beri uzak olduğu ülkesi Hollanda'nın ikinci lig takımlarından NEC Nijmegen'e birinci adamlığı tatmaya gidiyor. Kısa süren başarının ardından Klopp'un yanına bu sefer doğrudan sağ kolu olarak dönüyor.



2018'de verdiği röportajda Jürgen Klopp'la çalışmak ile ilgili şu sözleri söylüyor;


“Jürgen planlarımı hep dinliyor. Her zaman oyunla ilgili her şeyi konuşuruz, her oyun planını ve her ayrıntıyı beraber hazırlarız. Jürgen ne istediğini çok iyi biliyor ama işbirliğine de sonuna kadar inanan biri.”

Liverpool'un yıllar sonra gelen lig şampiyonluğu ve ortaya konan istikrarlı başarıda aslan payı olan bu ikili, Liverpool tarihinin en büyük halef-selef figürleri Bill Shankly ve Bob Paisley's benzetiliyor.



39 yaşındaki Pep Ljinders'in azim dolu kariyerine göz attık. Daha ne kadar Klopp'un yardımcısı olarak devam edeceğini ya da gelecekte Liverpool'da birinci adam olup olamayacağını hep beraber göreceğiz.



Sambacı

Σχόλια


bottom of page