Cade Cowell ile tanışmam Instagram’da bir fotoğrafını görmemle başladı. Asla 16 yaşında olduğuna inanamadığım bu “wonderkid” bende merak uyandırdı. Fiziksel gelişimi, Türkiye’deki U16 gençleriyle kıyaslandığında inanılmaz derecede ilerideydi. Sonra sakince düşündüm; Amerikalılar futbolda ne kadar geride görülürlerse görülsünler bireysel olarak spor kültürünü ve gelişimini çok daha ileri seviyede yaptıklarını hatırladım. Sadece atletik futbolcular yetiştirme konusunda değil son yıllarda Avrupa’ya yaptıkları futbolcu ihracatıyla da dikkat çektiler. Hatta bazı genç oyuncular daha MLS’te bir tane bile resmi maç oynamadan Avrupalı kulüpler tarafından kapıldı.
Özellikle 2020 yılından beri MLS, 10’dan fazla ülkede yetişmiş genç oyuncuyu 40 milyon doların üzerinde toplam bir para karşılığında Avrupa’ya yolcu etti. Bu sayede MLS eskiden olduğu gibi emeklilikte para kazanılan bir şov liginden gözlemcilerin radarında olan bir oyuncu gelişim ligine dönüştü.
“Genç Lan Bunlar” serisinin ikinci yazısında da bu konuya değinmek ve yine şahsen çok beğendiğim bir gencin hikâyesini sizlere aktarmak için uzak diyarlara yöneldim. Twitter ahalisinin çok değerli MLS takipçisi @BurkoScout ve @oguzoructd vasıtasıyla daha da yakından tanıdığım yıldız adayı Cade Cowell’in hayatını araştırarak sizlere aktarmak istedim.
Çocuk Adam - Cade Cowell
Cade Cowell, adını Roma mitolojisindeki bir tarım tanrısından alan Ceres şehrinde dünyaya geldi. California eyaletine bağlı bu şehrin adından da anlaşıldığı gibi en öne çıkan özelliği geniş tarım alanlarıydı. Bu tarım şehrinde öğretmenlik yapan bir babanın ve Meksika kökenli bir annenin en büyük çocuğu olan Cowell, 12 yaşında Ballistic United Futbol Akademisi’nde ilk ciddi futbol eğitimini almaya başladı. Ailesinin de lise ve üniversite yıllarında sporla ilgilenmiş olması sayesinde sağlam bir spor kültürü ve çalışma etiğine genç yaşta sahip oldu.
Cade Cowell’in bireysel olarak spora yatkınlığı ve çalışma azmi, 50 yıllık Ballistic United Futbol Akademisi’nin eğitimiyle de birleşince ortaya eşsiz bir karışım çıktı. Daha 14 yaşındayken fiziksel üstünlüğü gözler önündeydi. Fiziği kendi yaşında Amerikan Futbolu oynayan akranlarını andırıyordu. Hatta daha 15 yaşındayken 110 kg bench press yapabildiğini ilerleyen zamanlardaki bir röportajında belirtiyordu.
MLS kulüplerinin ülke genelindeki genç yetenekleri takımlara kazandırmak için oluşturduğu MLS Next Level Programı sayesinde dikkat çekmesi çok uzun sürmedi. Ballistic United U15 takımıyla çıktığı 32 maçta 34 gol atması, eyalet genelinde büyük bir sükse yaptı. California eyaleti takımlarından San Jose Earthquakes’in akademi koçu Alex Saunders, 11 yaşından beri Cade'i takip ediyor ve ailesiyle de uzun süredir görüşerek sıcak bir samimiyet geliştiriyordu. Cade'in potansiyelinin farkında olan koç Saunders'ın çabaları uzun sürmeden karşılığını verdi. Çocukluğundan beri taraftarı olduğu San Jose Earthquakes ile anlaştığında henüz 15 yaşındaydı. Ailesine oldukça düşkün olan Cade için bu anlaşma, büyüdüğü eve veda etmek anlamına geliyordu. Ancak Saunders bu durumun çözümünü herkesi mutlu edecek bir formülle buldu. Cade, akademi koçunun evine taşındı. Saunders ona adeta ikinci bir aile oldu.
Tarihi Sözleşme ve İlkler
2019 yılında “homegrown” yani yerli oyuncu statüsüyle profesyonel sözleşmesini daha 16 yaşında imzalayarak kulüp tarihine geçti. İlk sezonunu Quakes’in gelişim takımı Reno 1868 bünyesi altında geçirmesi planlanmıştı. Kulüp tarihinin profesyonel olan en genç oyuncusu olması baskı faktörünü artırsa da gelişmek için Reno forması giyecek olması durumu biraz hafifletiyordu. Öte yandan kulüpteki fiziksel gelişim antrenörleri artık daha fazla ağırlık antrenmanı yapmaması ve daha çok patlayıcılık üzerine yoğunlaşması gerektiğine onu ikna etti.
8 Haziran 2019’da Reno formasıyla ilk maçına çıktı ve sonradan oyuna girerek golünü attı. 4 gün sonra ise US Open Cup maçında San Jose formasını ilk kez bir resmi maçta giyeceğinden takım arkadaşıyla bir alışveriş merkezinde gezerken haberdar oldu. Ardından pandemiyle hayatımıza büyük bir ara verilmeden hemen önce 3 Mart 2020 tarihinde kulüp tarihinin en genç ve MLS tarihinin en genç 5.oyuncusu olarak ilk MLS maçına çıktı.
Hoca Faktörü ve 2020 Sezonu
İtalya yıllarından tanıdığımız eski futbolcu olan San Jose teknik direktörü Matias Almeyda, ondan çok etkilenmişti ve daha fazla şans vermeyi düşünüyordu. Arada pandemi sebebiyle geçen futbolsuz günler, 2020 yazındaki hazırlık turnuvası “MLS is Back” ile kaldığı yerden devam etti. Cowell, turnuvada az süre alsa da artık A takımın kalıcı bir parçasıydı. Gelişimini yakından takip eden Matias Almeyda onun karakteri ve futbol arzusuyla ilgili şu şekilde bir açıklama yaptı:
O gerçekten mütevazı bir oyuncu. Öğrenmek istiyor ve sürekli beni dinliyor. Beni onun harika bir oyuncu olacağına ikna eden şey de tam olarak bu. Ancak bunun zaman alacağını da anlaması gerekiyor. Gücüne ve hızına gerçekten hayranım. Avrupa'da oynamayı hedefliyor ve bunun hakkında konuştuk. Tekniğini geliştirmesi gerekiyor ve daha öğrenecek çok şeyi var. O daha çok genç ama kesinlikle doğru yolda ilerliyor.
Hocasının güvendiği Cade Cowell, 2020 MLS sezonunda as takımın rotasyonuna dâhil oldu. Çoğunda sonradan dahil olduğu 17 maçta forma giydi ve 1 gol & 1 asistlik bir performans sergiledi. Henüz 16 yaşında bir oyuncu için bu bulunmaz bir fırsattı ve o da bunu fena değerlendirmedi.
Efsane Mentor ve 2021 Sezonu
MLS tarihinin efsanelerinden olan 38 yaşındaki Chris Wondolowski, Cade Cowell’ı antrenman sahasında ilk gördüğü andan itibaren ondan etkilenmiş olduğunu belirtti. O günden beri aralarında bir usta-çırak ilişkisi olduğu da iki tarafın farklı açıklamalarıyla ortaya çıktı. Özellikle şut tekniği ve doğru kararları vermesi için Wondolowski tarafından saha içi ve saha dışında büyük bir destek aldı. Kariyer planlamasına bile yardımcı olan mentoru Wondolowski ile oyununu daha da olgunlaştırarak mental anlamda güçlendi. Bu mentorluk eğitimi 2021 sezonununda meyvelerini verecekti.
İlk 13 maçta yaptığı büyük çıkışla Matias Almeyda’nın sahadaki en tehlikeli oyuncularından biri oldu. Sadece 17 yaşında bu konuma gelmesi ve ligin en erken 4 gol ve 4 asist kaydeden oyuncusu olması popülerliğini iyice artırdı. Öyle ki geçtiğimiz Ağustos ayında Meksika Ligi All-Star’ları ile karşılaşacakları maçta MLS All-Star takımına seçilerek ligi temsil etti.
2021 sezonunun ilk haftalarında oynanan FC Dallas karşılaşmasında tüm yeteneklerini gösterdi. Vücut çalımıyla iki defans oyuncusu ve kaleciyi yanıltarak sol ayağıyla temiz bir gol vuruşu yaptı. Bir sonraki hafta DC United’a karşı ise yarı saha boyunca hızıyla savunma oyuncusunu ekarte ederek bu sefer de sağ ayağıyla güzel bir bitiriş yaptı. Maçta 2 şık asiste de imza atması onu 3. Haftanın En İyi Oyuncusu ödülüne ulaştırdı. Ligin 10. haftasında LA Galaxy karşısında ceza yayından sol ayağıyla attığı gol ise tam bir usta işiydi. Ligin ikinci yarısında formayı yeni transfer Jeremy Ebosisse’ye kaptırsa da halen potansiyeliyle umut vermeye devam ediyor.
Kat Edilecek Yollar Var
Cowell’in daha çok yürüyecek yolu var ancak tünelin ucundaki ışık görünüyor. Defans oyuncularını hızı ve gücüyle bire birde kolayca eksiltebilmesi artı yönü olarak görünse de pas oyununu ve oyun içindeki devamlılığını artırması gerektiği de eksik yanları olarak dile getiriliyor. Wondolowski’yle çalışmaya başladığından beri şutlarında ve şut tercihlerinde belirgin bir gelişme olduğu da gözle görülebiliyor.
Birçok genç hücum oyuncusu, modern bir dokuz numaraya dönüşmeden önce kanat oyuncusu olarak oynamaya başlıyor. Cowell da şimdilik bu yolu izleyecek gibi görünüyor. Bu sezon zaman zaman merkezde oynasa da maçlardaki ısı haritasına baktığımızda kenar çizgilerine basmayı sevdiğini ve rakipleri genelde kanattan çalımlayarak ilerlemeyi tercih ettiği görülüyor. Kendisine bu konu sorulduğunda da kendini gelecekte dokuz numara olarak gördüğünü şu şekilde belirtiyor:
Şu anda kanat oyuncusuyum. Rakipleri bire birde yakalamayı ve top sürerek geçmeyi severim. Merkezde forvet oynamaya gelince de, benim için hala oldukça zor ama bunu nasıl yapacağımı öğrenir öğrenmez dokuz numara olacağım sanırım.
ABD Milli Takımı teknik direktörü Gregg Berhalter, 17 yaşındaki oyuncuyu etkileyici bularak 2021 yılında kamp kadrosunu davet etti. Yazın oynanan CONCACAF Gold Cup sırasında sakatlıklar sebebiyle yeniden ABD Milli Takımı'na çağrıldı. Kalışı kısa sürdü, ancak ikinci kez milli takım kampına katılması 17 yaşında bir oyuncu için harika deneyimdi. Ailesinin kökenleri sebebiyle Meksika için de oynamaya uygun olması kafaları karıştırsa da kararını U16 ve U17 kategorilerinde de oynadığı ABD’den yana kullandı.
17 yaşında hakkında bu kadar büyük bir “hype” yaratılan genç yıldızın önündeki en büyük sınav sanıyoruz ki baskıyla başa çıkabilmesi ve mental olarak güçlü kalabilmesi olacak. Matias Almeyda sezonun ikinci yarısında formu biraz düşen Cowell hakkındaki şu sözleriyle çok doğru bir noktaya parmak basıyor:
Sakin kalmalı ve yaşının tadını çıkarmalı. Onunla sürekli konuşuyorum. En iyi olmayı istemek, en iyi olmak zorunda olmak gibi her türlü baskıdan kurtulması gerekiyor. Harika gelecekleri olan ancak baskılar sebebiyle zihinsel çöküşler yaşayan pek çok genç oyuncu gördüm. Şu aşamada hatalarının ne olduğunu anlamalı, kendi lehine olan oyun karakterlerini izleyerek gelişmeli. Burada olduğum sürece onu çok ağırdan hazırlayacağım çünkü sağlam adımlar atmasını istiyorum.
Bu açıklamaların üstüne Cade Cowell’in MLS tarihinin en genç oyuncusu Freddy Adu gibi kaybolup gitmesinden ziyade ailesi ve hocalarının desteğiyle çok daha sağlam bir gelecek inşa edebileceğine inanıyorum. Unutulmaması gereken en önemli nokta, daha 17 yaşında olduğu ve çalışmayı çok sevdiği. Şimdiden Barcelona gibi takımların gözlemci radarında olduğu haberleri de onu çok zaman geçmeden Avrupa’da izleyeceğimizi gösteriyor.
MLS’in en heyecan verici genç yeteneklerinden birinin hikâyesini sizlerle paylaştım. Hikayenin devamını hep birlikte seyredip göreceğiz.
Sambacı
Kommentare